Yine bol üzüntülü, gergin ve bir o kadar da karamsar bir hafta geride kaldı. Ömer Zehra’yı yeniden kazanma adına çok şey yaptı ama Zehra inatçı. Adını Sen Koy 266. 267. 268. 269. 270 Bölüm Özeti sizler için haberimizde olacak. Bölümlerle ilgili yorumları, analizleri sizler için yazımızda derliyecez. Geçtiğimiz hafta Zehra öğrendiği gerçekler yıkılmış ve Ömer’e tavır almıştı. Ömer ise Zehra’yı çok üzdüğünü anlamış ve bunun telafisi için uğraşmış, yer yer ümitsizliğe düşse de pes etmemiştir. Zehra Ömer’den zboşanmak istemiştir. Canı çok yanmıştır Zehra’nın. Sevdiği, kalbini, ömrünü emanet ettiği adamın ona, sevgisine, geçmişlerine hiç güvenmediğini anlamak Zehra’yı mahvetmiştir. Ömer hatasını anlamış ancak kendisini bu hataya götüren sebepleri, geçmişini Zehra’dan gizlerken hala hata yapmaktadır.
Hata hatayı getirir. Ömer geçmişini Zehra’dan gizlerken aslında bu aşk ateşinde birazdaha yanacaklarını dillendirmektedir. Haftalardır yaşadığı zorlu sürecin bittiğini, hayal ettiği güzel günlere, kocasının ruhuna iyi gelen ilgisine tekrar kavuştuğunu düşünen Zehraöğrendikleri ile cidden çok kırılmış. Zehra içine kapanık ve sessiz bir yapıda. Bizim hatamız ikisi arasında empati kurmuyoruz. Zehra üzülürken Zehra’dan yanayız, Ömer üzülünce Ömer’den yana.
[kirmizitext]ADINI SEN KOY BÖLÜM ÖZETLERİ İÇİN TIKLA[/kirmizitext]
Evet Ömer’in geçmişte yaşadığı travma yüzünden kadınlara güveni kalmamış. Ömer geçmişini anlatırsa, Zehra sadece bana güven eksikliği duymuyormuş diyip Ömer’i affetti diyelim peki Zehra Salim’in dayısı olduğunu, annesinin ölmüş olduğunu öğrenince ve bunları Ömer’in bildiğini duyunca yine ortada bir güven sorunu çıkmayacak mı? Sen biliyordun ama bana söylemedin benden sakladın demeyecek mi? Ve Zehra bu durumda ne yapacak? Babası bildiği Salim’i dayısı, annesi bildiği Sevim’i ise yengesi olduğunu öğrenince bence Ömer’den çok o travmayı atlatabilecek mi?
[kirmizitext]Yorum, analiz, özet ve tüyolarımız devam edecek. Takipte kalın. Dizimiz hakkında görüş ve yorumlarınızı bizlerle paylaşabilirsiniz. Yorum yapmayı unutmayın.[/kirmizitext]
Zehra ve Ömer’in bir nevi hesaplaştığı sahneler çok güzeldi. Ömer çok güzeldi; sevgisi de pişmanlığı da karısının üzerine titreyişi de çok açıktı. Zehra kocasının o özlediği, üzerine titreyişlerine, yüreğinin sıcaklığına, sevgisine duyduğu özlemi ne güzel anlattı yine gözleriyle. Ah o kalp kırılmasaydı keşke ya da kırılan kalbi tamir etmek kolay olsaydı. Bence böyle kocasının üzerine titrediği anlarda yaşadıkları bir kat daha acı geliyor Zehra’ya. Kocasının yüreğinin bu güzel tarafını hissettiği anlarda sevgisine güvenilmediği için, tüm geçmişleri bir iki söz ile yok sayıldığı için yaşadıkları daha çok canını yakıyor bence ve o sıcak yüreğe sığınarak acılarından kurtulmak istese de yapamayacağını düşündüğü için uzak duruyor kocasından hep.
Şimdi Zehra’nın Ömer’e karşı söyledikleri kararlı duruşu karşısında pek anlamlı görünmeyebilir ya da ‘Ömer’i bile ikna etti, Ayşe gerçekleri öğrenmese her şey bitecekti’ denebilir ama o iş öyle değil. O kadar basit değil Zehra’nın tavrının altında yatan şey bizce. Zehra, Ayşe’nin bahsettiği iş mevzusunu kocasının planlayıp planlamadığını sorup olumsuz cevap alınca kendisini kötü hissetti çünkü her ne kadar boşanmayı istese de kalbi hala kocasında ve içten içe kocasının tüm yaralarını, kırıklarını iyileştirmesini, ona tutunacak bir dal vermesini bekliyor. Yüreği bu evliliği bitirmek istemiyor ama çok da kırgın ve kocasından sadece çok sevdiğini, çok pişman olduğunu, aynı şeylerin yaşanmayacağını duymakla düzelmiyor hiçbir şey.
Yaptığı şey ne inat ne de trip atmak. Daha kırıklarına dokunacak bir şey bekliyor yüreği kızımızın aslında. Belki de o ne kadar bitirmek için diretse de kocasının kararlı bir şekilde durmasını ve sonuna kadar savaşmasını bekliyor. Bir daha ellerini asla bırakmayacağına bu şekilde emin olmak istiyor bilinçdışında kızımız. Son sahnede Ayşe’ye her şeyi söylemeyi kabul ettiğinde kendisini kötü hissetmesi de bu yüzdendi zaten. Ya da belki de bilinçdışında kocasını çok iyi tanıdığı için onun böyle bir hatayı nedensiz yapmayacağına emin kızımız ve altta çok derin şeyler olduğunu biliyor, onları önüne sermesini bekliyor kocasının; kim bilir… Kısacası evet sevildiğini biliyor kızımız, evet kocasının sevdiğini söyleyişleri, af dileyişleri içine de dokunuyor ama yetmiyor işte bazen tüm bunlar. Bazen yürek çok başka, çok derinde, çok beklenmedik anda kırılıyor ve o kırıkları tamir etmek için edilen mücadele çok daha büyük olmak zorunda oluyor; kırgın yürek bunu bekliyor içten içe belki de.
Ömer Zehra mutlu olursa dizi izlenmiyecek sanıyor bence senarist ama yanılıyor
Comments are closed.